Her geçen gün artan veri miktarı ve depolama ihtiyacı ile birlikte, şirketler için de fiziksel ve dijital olarak güvenliği tam olarak sağlanmış veri merkezi ihtiyaçları gündeme geliyor. Bulut bilişime olan ilgi, bilişim altyapılarının; donanım, yazılım, ağ ve personel gibi unsurlarına ilişkin konularda maliyet avantajı sağlaması ile birlikte her geçen gün artıyor. Kurumlar tercihlerini yaparken genel olarak dağınık yapıdaki altyapılara cevap verebilecek, ölçülebilir, düşük maliyetli bakım ve destek hizmetleriyle; güvenli, yüksek performanslı, ortam bağımsız, 7/24 izlenerek yönetilebilen, kendi veri merkezlerinden çok daha geniş BT kaynak havuzuna erişim sağlayan, avantajlı bir modele doğru yönleniyorlar. Ancak, İşNet Genel Müdür Yardımcısı Aytül Sepetci’nin dikkat çektiği gibi, nitelikli BT ekibi ve personeline sahip olmayan kurumlar, tercihlerini yaparken nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda yeterli bilgiye de sahip olmayabiliyor. Bu durumda çözüm sağlamak üzere, maliyeti düşük ve güvenebilecekleri bir firmadan danışmanlık desteği almaya sıcak bakıyorlar.
Düzenlemeler odaklı beklentiler güçlü
Dünyada 130 civarı ülkede, dört binin üzerinde veri merkezine karşılık, Türkiye’de veri merkezi sayısının 50’ye yakın olduğu göz önüne alındığında, Aytül Sepetci’ye göre, bu rakam tüm dünya ortalamasının yüzde 1’i civarında ve oldukça yetersiz. Genel olarak veri merkezlerinden sunulan hizmetlerin, yurtdışı merkezli firmalardan satın alınabilir olması rekabeti de olumsuz etkiliyor. Yerel hizmet sağlayıcılar için verilerin yurtdışına çıkmasını kısıtlayan yasal düzenlemeler bir fırsat olarak algılansa da, Aytül Sepetci’nin dikkat çektiği gibi, yüksek vergi oranları; hem servis sağlayıcılar hem kullanıcılar açısından bir engel olarak görülmeye devam ediyor. Firmalar teknolojik altyapı ve uzman ekip ihtiyaçlarını dış kaynak kullanımı ve kiralama gibi çözümlerle gidermeye çalışarak, veri merkezi işletmecilerinden profesyonel hizmet alımına yöneliyor. Bu eğilim de veri merkezi kullanımında talep ve uygulama artışını beraberinde getiriyor.
“Finansal verilerin küresel bulut platformlarında barındırılmasını kısıtlayan yasal uygulamalar, küresel rekabette dezavantaj oluşturarak, uluslararası firmaların Türkiye yatırımlarında aşılması gerekli bazı engeller oluşturuyor” yorumunu yapan Sepetci’ye göre, son yıllarda, lider sektör oyuncularının yeni uygulamalarını, bulut-hazır (cloud-ready) mimarisiyle geliştirdiğini ve mevcut uygulamalarını da uyumlu hale getirmek üzere efor sarf ettiğini ve yatırım yaptığını gözlemliyoruz. Türkiye’nin küresel rekabette geri kalmaması adına, önümüzdeki dönemde, firmaların küresel bulut kaynaklarından faydalanabileceği düzenlemelerin gerçekleştirileceğine yönelik beklentisini dile getiren Aytül Sepetci, kurumsal stratejilerini ise şöyle anlattı:
Kesintisiz destek, avantaj sağlıyor
“Üreticilerin kullanıma sunduğu yeni imkanlarla “Özel Sanal Bulut” taleplerinde ve uygulamalarında artış yaşıyoruz. Artan veri miktarı ile birlikte firmalar, ihtiyaca göre dinamik olarak ölçeklenebilir altyapı sahibi olmayı tercih ediyorlar. Hem regülatif gereklilikler hem de artan uygulama çeşitliliği ve buna ek olarak yeni teknoloji kullanımına bağlı siber güvenlik çözümlerine ihtiyaçları olduğunu biliyorlar. Bu noktada destek almak istediklerinde, İşNet olarak müşterilerimize yeni nesil güvenlik çözümleri eşliğinde, baştan sona güvenli iletişim altyapısı ve Tier IV standartlarında veri merkezi hizmetleri sunuyoruz. Firmaların teknolojik gelişmelere paralel olarak günden güne artan BT ihtiyaçlarını belirleyerek, 7/24 destek sunan uzman teknik ekibimizle karşılamak üzere hizmet yelpazemizi geliştirerek çeşitlendirmeyi sürdürüyoruz.”
BT HABER | 18-24 HAZİRAN 2018 | İŞ DÜNYASININ ARENASI: BULUT VE VERİ MERKEZLERİ